Lapid, Riyad’ın Tel Aviv ile ilgileri olağanlaştırmak için ABD arabuluculuğuyla sivil bir nükleer programı koşul koştuğu tarafındaki haberlere dair İsrail medyasına konuştu.
Ana muhalefet partisi “Gelecek Var” başkanı Lapid, Riyad ile yapılan mutabakattaki sorunun, muahedenin bir kısmının Suudi Arabistan topraklarında uranyum zenginleştirmeye müsaade vermesi olduğunu ve Tel Aviv’in bunu hiçbir formda kabul edemeyeceğini belirtti.
Lapid, sözleirne şöyle devam etti:
“Suudiler, iki yıl sonra artık (nükleer program üzerinde uluslararası) kontrolü istemediklerini söylerlerse ne yapacağız? Suudi Arabistan ile bir mutabakata varılmasını çok destekliyorum, bu hususta harekete geçtim ve birinci adımları attım. Suudi Arabistan ile uranyum zenginleştirme içermeyen her türlü muahedeyi destekleyeceğim.”
Suudi Arabistan topraklarında uranyum zenginleştirilmesinin İsrail tarafından kabul edilemez olduğunu ve ABD’nin bunu bildiğini söz eden Lapid, “Bu, Orta Doğu’nun tamamında acilen nükleer silahlanma yarışına yol açacak ve bu da İsrail Devleti’nin varlığını tehlikeye atacaktır.” dedi.
The Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, ABD ile Suudi Arabistan’ın, “İsrail’in Filistinlilere ödünler vermesi, ABD’nin Riyad’a güvenlik garantileri ve sivil nükleer programına dayanak vermesi” karşılığında Suudi Arabistan’ın İsrail’i tanımasını içeren bir muahedenin geniş sınırları üzerinde uzlaştığını ileri sürmüştü.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Kurulu Stratejik İrtibat Koordinatörü John Kirby ise 9 Ağustos’taki açıklamasında, çıkan haberlerin bilakis mutabakata varılmış bir müzakere dizisi olmadığını vurgulamıştı.
Kirby’nin açıklamasının akabinde İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, 10 Ağustos’taki açıklamasında Suudi Arabistan ile diplomatik bağlantılar kurulması konusunda bir muahedeye varmanın “an meselesi” olduğunu söylemişti.
“Anlaşmanın ABD’nin de çıkarına olduğunu” savunan Cohen, “ABD, Suudi Arabistan ve İsrail’in çıkarlarının birleştiği bir noktadayız, bu nedenle basında çıkan ve 9 aydan bir yıla kadar bir mutabakat olabileceğinden bahseden haberler bana gerçek geliyor.” demişti.
Suudi Arabistan’dan ise bahse ait şimdi açıklama gelmedi.
